Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız vücuduna ulaşılan Narin Güran’ın vefatına ait yürütülen soruşturma sürüyor.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız vücuduna ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ait Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında dün tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yine gözaltına alınan R.A’nın jandarmadaki süreçleri tamamlandı.
Diyarbakır Adliyesi’ne sevk edilen ve Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın personeli olduğu öğrenilen R.A, savcılıktaki sorgusunun akabinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 11’e yükseldi.
Narin Güran’ın öldürülmesine ait Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, 2 Eylül’de tutuklanan amca Salim Güran’ın cezaevinden getirildiği Diyarbakır Adliyesi’nde soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından tabiri alındı. Süreçlerinin tamamlanmasının akabinde Güran, cezaevine götürüldü. Güran, savcılıkta, olay günü yaptıklarına ait daha evvel jandarma ve savcılıkta verdiği sözleri tekrarladı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Narin’in tutukluluğu devam eden amcası Salim Güran’ın son tabiri ortaya çıktı. Salim Güran şu tabirleri kullandı:
Narin kaybolduğu gün sabah erken kalkıp tarlaya gittim. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Uzatma borularını tarlaya serdim. Tarlaya gittikten sonra Çarıklı köyüne gittim. Ersin Karadaş’ı aradım. Borularını o almıştı. Boruları tarlaya dağıttım. Boruları bıraktıktan sonra üst geçidin oraya Ramazan’la gittim. Sıcak ekmek alıp geri geldim. Ersin’in numarasını şuan hatırlamıyorum fakat telefonumda numarası kayıtlı. Tavaşantepe’nin oradaki sondaj kısmına gittik. Kahvaltı yaptık birlikte. Ondan sonra tıpkı şahısları tarlaya getirdik. Biz kahvaltımızı orada yaparız çoğunlukla. 08.30 civarında tarlada çalışmaya başladık. Kahvaltıdan sonra boruları sermeye devam ettik.
Çarıklı’nın karşısındaki Opet’ten yakıt aldım. Nakit verdim. Sonra tarlaya gittim. Oradayken elektrikçiler geldi.
NEVZAT BAHTİYAR’I TANIYOR MU?
Kendisi benim arkadaşım olur. Aramız yeterlidir. Köylümüzdür. Saatleri tam hatırlamamakla bir arada 14.30 -20.00 saatleri ortasında Ramazan Atasoy’la orta ara bir ortaya geldik. Nevzat Bahtiyar’ının aleyhimde söylediği şeyleri muhakkak palavradır. Söylemiş olduğu olay gerçekleştirmemiştir. Bu beyanları kabul etmiyorum. Ben Nevzat’a ‘Arif’in kızını öldürdüm’ demedim.
HTS KAYITLARINA KARŞILIK VERDİ
Ben mutlaka Nevzat’la olay günü görüşmedim. Bu hususu da kabul etmiyorum. 15.21 ile 15.46 saatleri ortasında Nevzat’la tıpkı lokasyonda bulunmadım. Katiyen görüşmedim. Baz tahlilleri yanlıştır. Ben hayat bayanları ile görüşme sağladığımdan ve bu konunun açığa çıkmaması ismine bu kayıtları sildim. Öteki bir gayem yoktur. Zira ben daima telefonumda bulunan dijital dataları siliyorum. Narin’in vefatın ait rastgele bir kanıtı yok etme maksadı taşımıyorum.
İŞÇİSİ RAMAZAN ATASOY İLE NE KONUŞTU?
Bahsetmiş olduğunuz görüşme içeriğini hatırladım. Ben bahse mevzu mısır yerinin sulamasını yaparken kullandığım trafonun elektiriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti Ramazan Atasoy’a bırakmış olduğum taş tabanından alması için aradım. Görüşme içeriği büsbütün bununla alakalıdır. Narin’in vefatı ile bir alakası yoktur.
ARAÇTA NEDEN NARİN’İN DNA ÖRNEKLERİ BULUNDU?
Araç benim adıma değildir. Kardeşim Fuat’a aittir. Benim aracım arızalı olduğundan ben bu aracı kullanmaktayım. Aracın kapıları ve camları daima açıktır. Çocuklar daima otomobile binerler.
ANNE MAŞALLAH GÜRAN İLE ORTASINDA MÜNASEBET VAR MI?
Böyle bir şey katiyetle yoktur.
Narin Güran’ın babası Arif Güran CNN TÜRK’te konuştu. Arif Güran, “Devletimiz gereken her şeyi yapıyor, yapmaya da devam ediyor. İnşallah katil kim ortaya çıkacak. Allah razı olsun bir acılı baba için ne gerekiyorsa jandarma onu yaptı. Bu bir soruşturma ve devlet sonuna kadar götürecek. Kim hatalı kim değil göreceğiz. Ben de sizin kadar biliyorum. Ben sözüme başvurduklarımı söylüyorum yeniden. Ben çocuklarımın içinde Narin’i farklı görürdüm. Başkaları bir şey istediğinde yok derdim lakin Narin’e diyemezdim. Kızım bunu hak etmedi. Neden, niye bunu hiçbir çocuk hak etmez. Benim Narinim de hak etmez. Narin’den evvel Tülin’im vardı. Birtakım insanların bir şey yapacak gücü yok. Rahatsızdı. Ben sorumsuz bir baba değilim. Çocuklarım için ne gerekiyorsa yapıyorum.” dedi.
Arif Güran açıklamalarının devamında şu sözleri kullandı: Nevzat ile husumetimiz yoktu. Bir otomobil ıstırabımız olmuştu lakin bu adam bu olaydan sonra her gece gelip benim yanıma oturmuştur. Niçin kızımın yerini bildiği halde söylemiyor da, devlet bulduktan sonra söylüyor?
NEVZAT NARİN’İ 80 BİN TL İÇİN Mİ ÖLDÜRDÜ?
Ben artık bu türlü düşünüyorum. Yüzüme bakan bir insan bunu yapıyorsa, bunu da beklerim. Bu insan her akşam yanımda oturuyordu.
“BİR KAVGAMIZ YOK”
Bir aile olağan biçimde nasıl yaşıyorsa biz de o denli yaşıyoruz. Ben ağabeyim olsa da Salim ile birebir yaştayız. Ortamızda büyük meseleler olmadı, olmaz da. Bütün hesap kitap ondadır. Bir arbede, bir husumetimiz muhakkak olmadı.
SORUŞTURMA DURMADI
Salim Güran tutuklandıktan sonra bu soruşturma durdu mu durmadı, devam ediyor. Nevzat ortada mıydı yoktu. Bugün 9 kişinin tutuklanmasıyla bile soruşturma durmadı.
SAKLAYACAK BİR AİLE DEĞİLİZ
Bir kardeş gözüyle baktığım vakit inanamıyorum. Devlet gözü ile baktıkta sonra dokümanlar var, araştırmalar var. Bir anne nasıl evladına kıyar. O denli bir dünya mı var? Hangi çağda yaşıyoruz? Hangi kardeş bir çocuğa kıyar. Saklayacak gizleyecek bir aile değiliz. Ben inanıyorum ki devlet bunu ortaya çıkaracak. Bir insan eşine güvenmiyorsa yaşamasın. Ben eşimle 20 yıldan fazla ömür geçirdim. Güvenmiyorsam neden bu kadar vakit geçireyim. Bugün devletin merceği var, devlet gerçeği ortaya çıkaracak.
“KIZIMI GÖTÜRMESEYDİN”
Nevzatların suyu yok. Meskeni yamaçta olduğu için ona rahat gelmiyor. O en sonda olduğu için, ona su geç geliyor. Ve o insanın suyu genelde ona benden gidiyor. Annesi de kendisi de oradan alıyor. Mescide kadar vatandaşlara su veriyorum. Ben ömrü hayatımda kimseye ziyan vermedim. Bir insan beni tanımışsa ona yararım olmuştur. Nevzat her akşam konutta çay yaparım gelir çay içer benimle. O kelamda sav ettiği Salim Güran sana verdiyse cenazeyi, kızımı götürmeseydin, jandarmaya verseydin.
Muhtar aşağıda tarlayla uğraşır, üstle uğraşır, bizden çok işi var. Başını kaşıyacak vakti bile yok.
“SALİM’DEN NEDEN KORKAYIM?”
Salim benim kardeşim, ben Salim’den neden korkayım? Ortamızda 1 yaş var. Tıpkı anda askerlik yaptık. Ben Salim’den neden korkayım? Salim öcü değil. Salim bu tarlayı sular, o tarlayı sular bu türlü yaşar. Çalışan o. Biz ona eziyet ediyoruz yani. Ben tarlada gidip çalışmıyorum yani. 10 kardeşiz, 1300 dönüm arazi sürüyoruz. Salim bu tapuların arazinin sahibi değil ki. Salim’in bu köyde bu türlü bir kararı yok. Salim muhtar. Zenginse 94 model otomobile neden binsin?
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında cansız vücudu bulunan Narin Güran (8) evrakı ile ilgili, “O bacak kopmuştu. Doğrudur. Tekrar savcı tutanağına baktığımız vakit o kopan kemik kesimlerinin üzerinde hiçbir et modülünün olmadığını sizlere açıklamak istiyorum. O bacağın kopma sebebi yeniden raporla gelecek fakat Nevzat’ın tabirinden de ortaya çıkan durum ve dizden aşağı modüllerinin üzerinde hiçbir et kesiminin olmaması, su içerisinde dışarıdan bir canlının kelam konusu naaşa temasının işaretidir” dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu tabirlere yer verdi:
Ülke olarak ciğerimizi yakan Narin kızımızın katledilmesiyle ilgili isimli soruşturmanın, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hususları uyarınca saklılığının devam etmesine karşın maalesef birçok ulusal medya organında mevzuya ait son derece manipülatif, soruşturmaya ziyan veren ve “reyting” odaklı olduğu anlaşılan sorumsuz yayınlar yapılmaktadır.
Bu yayınlarla alakalı sağduyulu vatandaşlarımız da ilgili kurumlarımıza çokça şikayette bulunmaktadır.
Vatandaşımızın aklıyla adeta alay edilen, hususun uzmanları olmamasına karşın birtakım bireyler tarafından saatlerce olur olmaz mülahazalarda bulunulan, Narin kızımızın anısına hürmetin ve soruşturmanın selametinin büsbütün göz gerisi edildiği; izleyicisinin, okuyucusunun, dinleyicisinin yaşına bakılmaksızın yapılan bu yayınlarla ilgili en yakın takibi yapmakta olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.
Yazılı, görsel, işitsel, dijiital ulusal ve lokal tüm medya kuruluşlarına, vatandaşlarımızı rahatsız eden ve titizlikle sürdürülen soruşturmaya halel getiren bu cins yayınlardan uzak durmaları davetimizi yineliyor, her bir kuruluşun sorumlu ve etik yayıncılık unsurlarına azami ölçüde riayet etmelerini bekliyoruz.